Sigara İçmeyenlerde Akciğer Kanseri: Genetik Haritanın Şifreleri Çözülüyor
- SmartClinic
- 5 Tem
- 2 dakikada okunur
Akciğer kanseri sadece sigara içenlerin hastalığı değil. Dünya genelinde akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %25’i hiç sigara içmemiş bireylerde görülüyor. Peki, bu hastaların genomları hangi dış etkenlerden etkileniyor? Yeni yayımlanan Sherlock-Lung çalışması, bu soruya devasa bir veri setiyle yanıt veriyor.
Araştırmanın Özeti
Nature dergisinde yayımlanan bu çalışmada, 28 farklı coğrafi bölgeden 871 sigara içmemiş bireyin akciğer kanseri genomları incelendi. Çalışma, akciğer kanseri olan bireylerdeki mutasyonel imzaları ve bunların çevresel faktörlerle ilişkisini ortaya koyarak bilimsel camiada önemli bir boşluğu doldurdu.
Coğrafya ve Genetik: Mutasyonlar Her Yerde Aynı Değil
Doğu Asya’daki hastalarda EGFR ve TP53 mutasyonları belirgin şekilde daha yaygın.
Kuzey Amerika ve Avrupa’daki hastalarda ise KRAS mutasyonları baskın.
Aristoloşik asit ile ilişkili olan SBS22a mutasyon imzası neredeyse yalnızca Tayvanlı hastalarda görüldü.
Bu sonuçlar, hem genetik yatkınlıkların hem de çevresel maruziyetlerin bölgesel farklılıklar gösterdiğini kanıtlıyor.
Pasif İçicilik Sandığımız Kadar Zararlı mı?
İlginç şekilde, çalışmada pasif içiciliğin sigara içmeyen akciğer kanseri hastalarının genomunda güçlü bir mutasyon izi bırakmadığı gösterildi. SBS4 gibi tütün dumanına bağlı mutasyon imzaları bu grupta son derece düşük oranda bulundu. Bu bulgu, pasif içiciliğin sanıldığı kadar yüksek mutajenik potansiyele sahip olmayabileceğini düşündürüyor.
Hava Kirliliği ve Akciğer Kanseri: Gizli Tehdit
Öte yandan, hava kirliliği (PM2.5 maruziyeti) olan bölgelerde yaşayan bireylerde:
Genomik mutasyon sayısında anlamlı artış
Telomer kısalması
Tütünle ilişkilendirilen mutasyon imzalarının (SBS4, SBS5) bile artışı gözlemlendi.
Bu bulgular, hava kirliliğinin tütün kadar güçlü bir mutajen olabileceğini ortaya koyuyor.
Klinik ve Genetik İçgörüler
En yaygın sürücü gen mutasyonları EGFR (%52) ve TP53 (%30) oldu.
SBS40a, sigara içmeyenlerde en baskın mutasyon imzası olarak öne çıktı fakat nedeni hâlâ bilinmiyor.
Mutasyon yükü, tümör tipi, cinsiyet ve yaş gibi değişkenlere göre farklılık gösteriyor.
Tıp Dünyası İçin Ne Anlama Geliyor?
Bu çalışma, özellikle kişiselleştirilmiş onkoloji, mutasyonel hedefler ve tedavi kararları açısından devrim niteliğinde. Sigara içmemiş hastalarda bile genomik yapı ciddi ölçüde çevresel etkilere açık. Doktorlar, özellikle EGFR mutasyonlarının yoğun olduğu Doğu Asya kökenli hastalarda hedefe yönelik tedaviler konusunda daha dikkatli olmalı.
Bilim Meraklıları İçin Notlar
Çalışma, genomik düzeydeki mutasyonların “jeopolitik” bir haritasını sunuyor.
Mutasyon imzalarının, sadece kanserde değil, çevresel etkilerin biyolojik izlerini sürmekte de kullanabileceğini gösteriyor.
Bu tür büyük çaplı genom analizleri, kanser biyolojisine dair klasik anlayışlarımızı sarsabilecek nitelikte.

Yorumlar